28 Ocak 2014 Salı

Tecavüz Rafı Nedir? Feminizmin İneklerle İlişkisi Ne?


Tecavüz rafı; insanlar tüketsin diye süt üreten dişi ineklerin suni yollarla gebe bırakılmasını sağlamak için kullanılan aletin adı, takma ismi ve endüstrinin kullandığı bir terimdir. Tecavüz rafları bilimsel deneylerde kullanılmak üzere üremelerini sağlamak için maymun gibi öteki hayvanlar üzerinde de kullanılıyor.

Neden tecavüz rafı terimi kullanıyorum ? Çünkü gerçeği anlatıyor.

Tecavüz rafı kesinlikle doğru bir ifade. Tecavüz rafı; şiddet dolu, dehşet verici, korkutucu bir ifade. Tecavüz rafı tecavüze uğramanın insanı darmadağan eden o etkisini canlandırıyor zihnimizde. Bu tanımların hepsi doğru. Ben  hem bu anlamları hem de aynı derecede mide bulandırıcı diğer anlamları işaret etmek için tecavüz rafı terimini kullanacağım.

Carol J. Adams’ın “Etin Cinsel Politikası”’nda yazdığı gibi hayvanlara nasıl davranıldığını maskeleyen kelimeler kullanmamalıyız. Dilimizi özgürleştirmeliyiz. Bir ineğin suni olarak gebe bırakıldığını söylemek gerçekte ne olduğuna dair hiçbir anektod ya da açıklama sunmuyor; suni yolla gebe bırakmak denen şey, küçük bir iğneden vajinaya giren bir insan eline dek bir sürü şeyle olabilir. “Tecavüz rafı” ifadesi ise bir objenin kullanıldığını, aletin vajinaya şiddete başvurarak sokulduğunu ve hayvanın istismar edildiğini ortaya koyuyor.

Bu, sadece insanlar için kullanılan bir terimi kendi amaçlarımız için manipüle etmek filan  değil. Yaşanan şey, tecavüzdür. Bu bizi huzursuz eder. İnsanları oturduğu yerde huzursuz eder, insanların size histerik demesine yol açabilir ya da. Aslında bizi huzursuz etmeli; bir insanın bir hayvanı onun iradesine karşı olarak gebe bırakması kesinlikle iğrenç bir olay, tecavüz rafı da  kişilik ve özerklik hakkının ihlâl edilmesidir. Bu, tecavüzdür.

Bir anlığına durup tecavüz rafının “insanlar tüketsin diye süt üretebilmeleri için suni yollarla dişi ineklerin gebe bırakılmasını sağlamak için kullanılan aletin adı” şeklindeki tanımına dönmek istiyorum. Bu cümleyi son derece dikkatli bir şekilde yazdım çünkü sütün nasıl üretildiği bilinsin istiyorum, çok çok az insan biliyor gerçeği. Yaşları 50’yi aşmış olan anne ve babamın hiçbir fikri yoktu. Ben de vegan olana dek bilmiyordum. İnsanlar bilmiyor işte; cinsel konularla ilgili olduğu için. Utanılacak bir şey yok; sütün nasıl üretildiği bize kasıtlı olarak öğretilmiyor; çünkü olay gerçekten korkunç.

İnsanlar bir kez gebe kaldıktan sonra bütün hayatı boyunca süt üretebilen tek memelidir (ve bu sebeple, hayvandır). Eğer siz sütü almaya devam ederseniz, insanlar da süt yapmaya devam eder. Eminim istisnalar vardır; belki inandırıldığım kadar da doğal değildir, ama öteki hayvanlarda olayların nasıl olup bittiğine dair ne cahil olduğumuzu da çok iyi açıklıyor; çünkü hayvanların geri kalanlarında olay böyle yaşanmıyor. İnsan türüne ait olmayan hayvanlar sadece sahip oldukları yavru ya da yavrulara yetecek kadar süt üretiyorlar. İnekler gebe kaldıktan sonraki bir sene boyunca süt üretiyor.

İnek sütü ister misiniz? Sütü şöyle yapıyorsunuz:

1.Adım: Tecavüz rafı, insan eli ya da boğa kullanarak ineği gebe bırakın.

2.Adım: İnek doğum yapınca yavruyu 24 saat ile 7 gün arasında anneden koparın. Bazı çiftlikler daha uzun zaman tanıyor; ama kimin umrunda? Sonuçta yavruyu alıyorsunuz. Bu hiç insani ya da kabul edilebilir bir şey değil.
Eğer yavru erkekse  o zaman büyük ihtimal veal eti olacak ve bunun için başka bir çiftliğe gönderilecektir. Dişi yavrular aynen anneleri gibi süt sığırları olacaktır.

3.Adım: İneği bir sene boyunca sağın.

4.Adım: 1.Adıma dönün ve tekrar edin; çünkü inekte süt kalmadı. Tekrar edin, yeniden tekrar edin, inekten azami sütü elde edinceye dek, genel olarak 3-4 yaşına gelene de devam edin. Ardından ineği öldürün. Hamburgerin içine koyun.

İşte sütünüz! İşte vejetaryenizmin ineklere fayda etmemesinin sebebi. Derse birisi bir karton sütle geldiğinde çığlık atmak istememe sebep olan iğrenç bir durum.

Bu Durumun Feminizmle İlişkisi Ne?

Bütün feminist teorileri alıp ineklere  uygulayabilir ve süt içmenin neden aslında zulüm olduğuna kendinizi ikna edebilirsiniz. Tecavüz mitleriyle pratik edelim! Birkaç tane söyleyeyim hemen. Tecavüz mitlerini duymadıysanız şunu söyleyeyim, bunlar bir toplumun tecavüzü ciddiye almamak ve kurbanı suçlamak için kullandığı mitlerdir.  İnekler söz konusu olunca da kurbanı suçlarlar. Size örnekler vereceğim şimdi, ama  şimdiden uyarayım, pek hoş değiller.

İnsanlar ve Hayvanlar İçin Tecavüz Mitleri
- Bundan hoşlanıyorlar (her yerde mutlu inek resimleri görmüyor muyuz?)
- Onların doğası böyle.
- Daha iyisini hak etmiyorlar.
- Onlar sadece hayvan.
- Bunu onlar istedi/kendileri kaşındı.
- Kendilerini daha iyi korusalardı.
- O kadar da kötü değil yaa.
- Yalan söylüyorlar, böyle bir şey olmadı (şu anda benim  için de bunu söylüyor olabilirsiniz).

Buna şöyle de bakabiliriz: eziliyor olmamız hiç gücümüz olmadığı anlamına gelmez. Başkalarını eziyoruz ve bunu durduracak gücümüz var. Bir çok feminist vegan olmayı umursamıyor; çünkü onlar açısından çok daha önemli meseleler var. Hayır, bunların hepsi aynı sorunun bir parçası. Şiddet şiddettir. İnsanların ve hayvanların kullanılmasına ve istismar edilmesine karşıyım. Birbirinden çok da farklı değiller. Sadece şefkat dairenizi genişletin. Eğer bunu yapmazsanız vegan olmama sebebi olarak erkek kardeşinin kasap olmasını öne süren bir profesör arkadaşım kadar gülünç duruma düşersiniz. Erkek kardeşiniz tecavüzcü olsaydı, feminist de mi olmayacaktınız?

İnsanlar ve hayvanlar arasındaki çizgi, keyfî bir çizgi. Hayvanlar aynen bizim gibi acı hissediyor ve acı çekiyor. Postmodern olmaya ne dersiniz?  İnsan kategorisine aynen feministlerin biyolojik ve toplumsal cinsiyete meydana okuması gibi karşı çıkın.  Bunların her biri bazı grupların iktidarını sürdürmek için yapılandırılmıştır. Söz konusu meselede gücün kendi elimizde olduğunu bilmek bizim için son derece rahatsız edici. Ayrıcalığı olanlar bu kez bizleriz.

İneklerden söz ederken açık açık “tecavüz rafı”ndan söz etmem dahil olabileceğim en vegan feminist eylemlerden biri; ayrımcı bir sınırın ötelerine bakıyor ve kızkardeşlerimin acısını reddediyorum. Kızkardeşleriniz olmasalar bile, onların istismar edildiklerini bilin.  Ve başkalarının bundan daha azını düşünmesine izin vermeyin.

Tecavüz Rafı Nedir? Feminizmin İneklerle İlişkisi Ne? (veganfeminist‘ten çeviren Cem)


Kaynak: http://hayvanozgurlugucevirileri.com/2013/01/21/tecavuz-rafi-nedir-feminizmin-ineklerle-iliskisi-ne/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder